İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | slip out of f. | sıvışmak | ||
He slipped out of the classroom. O, sınıftan sıvıştı. More Sentences |
||||
Genel | slip out of f. | belli etmeden çıkmak | ||
Genel | let (something) slip out f. | ağzından kaçırmak | ||
Genel | slip out of one's pocket f. | cebinden kayıp düşmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | slip out (of something) f. | (pim, çivi) sessizce yerinden çıkmak | ||
Öbek Fiiller | slip out (of something) f. | (balık, kuş) ellerinden kayıp kaçmak | ||
Öbek Fiiller | slip out (of something) f. | (hırsız) gizlice çıkmak | ||
Öbek Fiiller | slip out of f. | bir giysiyi sessizce çıkarmak | ||
Öbek Fiiller | slip out of f. | bir giysiyi hızlıca çıkarmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | let something slip out f. | bir şeyi ağzından kaçırmak | ||
Deyim | let something slip out f. | sırrı ağzından kaçırmak | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | gear slip out i. | vitesten atma |